Şans Blog

Bodrum Plajları

Bodrum Plajları

Bodrum Plajları ve Popüler İşletmeleri Hakkında Detaylı Bilgiler

Tası tarağı toplayıp Bodrum’a yerleşmedik henüz. Olabilir. Ama tatil deyince Bodrum’ u tek geçmeye devam ediyoruz. Ediyoruz evet. Kalacağımız yeri de ayarladık. Belki bir otel ya da bir arkadaşın yazlığı? Aa belki de sezonluk bir ev düşündük. Bu kısım da tamam. Ama Bodrum’ da nerede yüzülür? İşte bütün mesele bu. Az çok biliyor olabilirsiniz ama istedik ki bir de bizden dinleyin. Bodrum Plajları hakkında detaylı bilgileri bu sayfada sizler için topladık…

Elbette sadece yüzmeyeceğiz, gezip, eğleneceğiz ve güzel yemekler de yiyeceğiz. Bodrum Plajları ve bu plajlarda bulunan popüler yerel işletmelerden de bahsedeceğiz.

Şöyle bir uzanalım mı? Hadigari, ilk durağımız Bitez olsun.

 

BİTEZ

Bodrum plajları turumuza ilk olarak Bitez’le başlamak istedik. Adı ünlü “Çökertme” türküsünde geçen ve Yunanca baa bahçe anlamında olan Bitez, Bodrum’a 8-10 km uzaklıktadır. Bitez Yalısı, Bağla ve Ada Burnu arasında Gümbet’ten sonra ikinci ana koyda yer alır. Yalıdan başlayarak çok geniş bir alana yayılan mandalina, zeytin ağaçları Bitez’i Bodrumun en yeşil ve  güzel köşelerinden biri yapıyor. Bodruma çok yakın olan Bitez’de hem doğayla iç içe sakin bir hayat yaşamak,  hem de Bodrumun hareketli hayatına yakın  olma imkanınız var.

 

Bitez Sahili
Bitez Plajı

 

Evet, muhteşem bir yarım ay bu Bitez. Sörf yapanlar, sahil boyunca yer alan kafe ve restoranlarda keyif yapanlar, berrak deniz de yüzenler , ücretsiz şezlonglar da güneşlenenler … Araç yolunun, kumsalı çevreleyen otel, pansiyon ve restoranların arkasında kaldığı ve bu özelliğiyle çocuklu ailelerin de gözdesi olan Bitez’ i gözümüzde canlandıralım… güzel değil mi?

 

Okaliptus Otel Bitez
Okaliptus Otel Bitez

 

Çocuk dedik de, Bitez sahili “git git git sığ” diye tabir edilen özellikte olduğundan çocuklar için çok uygun olduğunu bir kez daha belirtmek isteriz. Kumsalı da denizi de pırıl pırıl olan Bitez’ de güneşlenmek ve yüzmek dışında sörf de yapabilirsiniz. Türkiye’nin en iyi sörf bölgelerinden kabul edilen Bitez‘de çeşitli sörf okulları da bulunmakta. Sabah rüzgar, öğleden sonra meltem, sörfe ve yelkene çok uygun bir ortam sağlar. Bu özellik, dünyanın değişik yerlerinden gelen sörfçüleri Bitez’e çeker.

Bitez Sahil
Bitez Sahil

 

Düzenli ara sokakları ve her bütçeye uygun otel, pansiyon ve kafe-restoranlarının bolluğuyla Bitez tatil yapmak için gerçekten iyi bir seçimdir. Bodrum merkeze sadece 10 km uzaklıkta olmasıyla da gene ön plana çıkan semtidir Bodrum’ un.

Belirttiğimiz gibi her bütçeye uygun cafe ve restoranlar bulmanın mümkündür;

New Season, Lemon Tree, Almera sahil boyunca uzanan restoranlara verilebilecek örnekler arasında…Türk ve dünya mutfağı örnekleriyle hizmet veriyorlar ve hemen önlerindeki şezlonglardan ücretsiz faydalanabiliyorsunuz.

Bu denli gözde bir tatil bölgesi için oldukça nezih ve sakin bir yer Bitez (Bodrum Plajları). Deniz keyfinden akşam keyfine geçerken sahildeki restoran ve barlar canlanıyor…sakin ve keyifli bir gece hayatı arayanlar için…

Biraz da Bitez yalısından (sahil) içerilere uzanalım; Bitez köyü…Diğer adı “ Ağaçlı” olan Bitez’ de, köy içine doğru hala uzanıyor güzeller güzeli mandalina bahçeleri. Bahçeli evler varlıklarını koruyor , sıkışık nizam yapılanma henüz uğramamış buralara. Mandalina bahçelerinin arasında yürüyüş mü yaparsınız, fotoğraf mı çekersiniz, yeşilin tadını mı çıkarırsınız bilemeyiz ama belki de karşınıza çok çeşitli mezeleriyle nam salmış deli İsmail’ in “bağ arası” restoran çıkar ya da biraz ilerisinde “Limonatta” da kahvaltı etmeyi düşünebilirsiniz bir sonraki gün…yürümeye devam, birazdan köy içine varacağız.

Köy ile Yalı arası 2 km. Yürümesi zevkli ama vızır vızır işleyen bitez-bodrum dolmuşları da klimalı..seçim sizin. Bitez’ in köy denilen bölümü burada yerleşik yaşayan insanların vazgeçilmezi olan kasap, manav, market vs alışveriş yapabildikleri bölümü… Organik ürünler satan dükkanı, profiterolcusu, simitçisi ve enfes mantı ve çiğ börek  yapan Bitez mantıcısını burada bulabilirsiniz. Ve elbette ünü Bodrum’ dan taşmıs Bitez Dondurmacısı gene köy içinde yer alıyor…Çok sevilen bu dondurmacının önünde araç için yer bulmak zor olabiliyor …bilginize..

Fakat bunun dışında Bitez’ in genelinde park yeri sorunu yok. Araçlarıyla gelenler üzülmesin.

Ak-tur u sona bıraktık. Bitez sahilinin doğu yönünde yer alıyor, yeni – eski yazlık sitelerinin olduğu ama bunların dışında 7 farklı plajıyla da bilinen ak-tur.. Gözde plajları arasında Mor Plaj, Sarnıç, Beyaz geliyor. Ak-tur demişken, ak-tur yarımadasında yer almayan ama ismi ak-tur fırını olan ve simitlerinin muhteşem olduğu Aktur fırın önerilerimiz arasında.

Aktur Bodrum
Aktur Bodrum

 

Aktur Fırın
Aktur Fırın

 

Hiç mi çocuk parkı yok ? Olmaz mı hiç, sahilin batı tarafındaki Belediyeye ait olan çocuk parkında çocuğunuz oynarken siz de spor yapabilirsiniz ve az ilerisindeki gene Belediye’ ye ait olan cafe-restoranda Bitez limanı manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.

Genelde esintili bu bölüm sıcak günlerde iyi oluyor… Bizden söylemesi.

 

ORTAKENT – YAHŞİ

Yahşi
Ortakent – Yahşi plajı

 

Bitez’ den çıktık…Bodrum Plajları turumuza hemen bir sonraki koy olan  Ortakent-Yahşi ile devam ediyoruz.

Bodrum’ a 12 km uzaklıkta olan bu koyun mavi bayraklı denizini anlatmak değil yaşamak lazım. Bitez’ e göre nispeten daha soğuk olan deniz mavi bayrağı gerçekten hak ediyor. Bodrum’ un en uzun sahiline sahip bu koyda gene bütçenize uygun ve tatil anlayışınıza da hitap edecek çeşitlilikte konaklama bulmanız mümkün. Arkası Bodrum yoluna kadar narenciye bahçeleriyle dolu olan Ortakent Yahşi de köy hayatı eskiden olduğu şekliyle devam etmekte. Merkezi ise anayol üzerinde. Merkezinden 1 km yukarıda arkeolojik kazılar yapılmış. Bir bölümü Bodrum Su altı Müzesinde sergilenen çanak çömlek türü bulgular bu kazıda bulunmuştur. Bölgenin yerleşim tarihi Roma, Bizans ve Osmanlıya uzanıyor.

Bir konuya açıklık getirelim: Ortakent ve Yahşi birbirine çok yakın iki yerleşim birimidir. Ortakent daha geniş bir alana kurulu ve daha gelişmiş bir yer, Yahşi ise yine aynı yol üzerinde ama tepede kurulu daha küçük bir köydür. İkisinin yalısı, yani deniz kıyısındaki bölgeleri aynı yerdir; kimileri Ortakent Yalısı diye anar, kimileriyse Yahşi Yalı. Çoğu kişi de Ortakent – Yahşi Yalı der.

 

Ortakent Yahşi
Ortakent Yahşi

 

Adından da anlaşılacağı gibi Ortakent, Bodrum Yarımadası’nın tam ortasında kurulmuş. Bu yüzden de Bodrum’un merkezinden yarımadanın diğer yerlerine ulaşan yolların üzerinde bir kavşak.

Denizden esen serinletici rüzgâr, yaz sıcağının altında güneşlenirken bunalanların imdadına koşar. Eğer keyifle oturduğunuz yerden kalkmak istemiyorsanız, sahil boyunca yayılmış kafe ve restoranlar siz güneşlenirken bile servis yapmaya hazırdır. Burası saatlerce dinlenip denize girebileceğiniz huzurlu ve sakin bir yerdir.

Ortakentteki bazı nitelikle işletmelerden söz etmek gerekirse;

Camel Beach,  eski adıyla ‘Kargı Koyu’ olarak bilinen Camel Beach, eskiden beri kumsalda yatan ve atlayan develer sayesinde bu adı almış. Hatta şimdilerde deve turlarıyla da oldukça adından söz ettiren bir koy haline geldi Camel Beach.

Bodrum’un en güzel plajlarından biri olan Camel Beach, 100 metrelik parkurlarda gerçekleştirdiği deve turları ile yerli ve yabancı pek çok turistin ilgisini çekiyor. Camel Beach’in oldukça sığ bir denizi var. Yosunsuz, kayasız ve dibi sırf kum olması nedeniyle de, Bodrum’da tercih edilecek plajlarından biri.
Bunun dışında son yılların bir diğer gözde plajı olan Kefi, ailece tatil yapanlar içinde geniş çim alanıyla öne çıkıyor…

Ortakenti Bitez’ e bağlayan koyun en batısında bulunan ve ortakent denildiğinde ilk akla gelen 3 işletmeyi yazmadan geçmemeliyiz. Sırasıyla Mu Art Beach ve hemen bitişiğindeki Dalga Beach ve kuruluşu daha da eskilere dayanan Meltem Beach bölgenin en nezih, sakin ve samimi işletmelerindendir.

 

Dalga Beach
Dalga Beach

 

Gündüz deniz ve güneşe doyduk bu güzel Ortakent’ te, peki gece ne yapmalı diye soranlara;

Sakin bir gece vaad ediyor Ortakent…Çok canlı çok eğlenceli gümbür gümbür bir gece yerine tazecik mezeleriyle sizi bekliyor Ortakentin restoranları…Ilgın ağaçları hafif esintiyle size eşlik edecektir…Midye dolma? Taze lokma? Mısır? Karar sizin…

 

Midye Dolma
Midye Dolma

 

AKYARLAR

Küçük ve çok sempatik bir eski balıkçı köyü. Geçimini balıkçılıktan ve süngercilikten sağlarmış yakın zamana kadar…Şimdi ise turizmden.

Turkuaz rengi sever misiniz? İşte o rengi burada bulacaksınız. Akyarların denizi büyülü gibidir…Turkuazın tüm renkleri, yumusacık bir kum, yemyeşille çevrelenmiş bu şirin koy nitelikli karakterli bir duruş sergiler. Orada yorulmazsınız mesela, orada doyarsınız denize, doğaya…Ve günün her saatinde size eşlik eden rüzgara…

Bu rüzgarı kaçırmamak gerek, sörf yapalım…Akyarlar deyince önemli tiyatro ve sinema sanatçılarımızın da uğrak yeri Akyarlar, belki sevgili Tarık Akan’ ın da etkisi var bunda. Akyarlar’ da sörf deyince usta Tarık Akan’ ı sörf yaparken görmeniz çok mümkün çünkü.

Bodrum Bodrum
Tarık AkanGülşen Bubikoğlu

 

windsurf
Tarık Akan (temsili) 🙂

 

Sahil boyunca şezlonglardan yararlanabilirsiniz, bütçeyi zorlamayacak da olsa bir şezlong ücreti olduğunu da hatırlatmak gerek …Kumsalın bittiği yerde başlayan restoranlarda aradığınız çig börek, gözleme ya da günlük taze balıklı bir mönü Akyarları Akyarlar yapan güzelliklerden, el yakmayan, aile dostu işletmeler…

Konaklama konusunda hiç sıkıntı çekmeyeceğinizi de eklememiz lazım. Her tür konaklama mevcut burada. 5 yıldızlı otel, pansiyon, apart, motel…ne ararsanız…

Castello di Akyarlar ve hemen yanındaki Akyarlar Motel, denize sıfır olmaları ve nezih işletme anlayışlarıyla öne çıkıyor.

Castello di Akyarlar
Castello di Akyarlar

 

Akyarlar’ ın Kos adasına sadece 3 mil uzaklıkta olduğunu biliyor muydunuz? Türkiye’ nin Kos’ a en yakın noktası. Sessiz, sakin bir tatil geçirmek isteyen ve bütçeyi de zorlamamalı diyenler için enfes bir seçim olabilir Akyarlar.

İlkbaharda Akyarlar’ı çevreleyen yamaçlarda birçok dağ çiçeği ve nane bulabilirsiniz. Akyarları ziyaretiniz sırasında, yürüme mesafesindeki eski bir Leleg yerleşmesi olan antik Termera  kentinin yer aldığı küçük koyu da ziyaret etmeyi unutmayın.

Biraz ilerde yer alan Kemer Köyü sahilde yüzmek için çok uygun. Buradaki Hüseyin Burnu Feneri 1931 yılında Fransızlar tarafından yapılmış. Fenerin yakınında “kum hamamı” olarak bilinen kumsal ve plaj yeri var.

KARAİNCİR

Bodrum Plajları Karaincir
Karaincir

Akyarlar’dan devam…Komşusuna gidiyoruz Akyarlar’ ın…Karaincir’ e… Upuzun bir kumsal, üstelik geniş de… Kumsal gibi kumsal arayanlara hiç durmayın hemen gidin demek lazım…Akyarlar ile arası minibüsle 4-5 dakika… daha ne? Bodrum merkezden ise 16 km uzaklıkta… Minibüsle keyifli bir yolculuk yaparak ulaşabiliyoruz.

Adından da anlaşılabileceği üzere bir incir vahası olan bu koy gezi teknelerinin de vazgeçilmez uğrak yeri. Koyun her iki tarafında yükselen tepeler doğal bir kalkan görevi yaparak sert rüzgarları doğal yoldan kesmiş oluyor…Denizi temiz, deniz dibi kumluk, hemen derinleşmiyor, çocuklu aileler mutlu…Denizinin, Bitez, Gümbet’e nazaran biraz daha serince olduğunu da söylemek gerek.

Sahilde bulunan restoranlarda özellikle gözleme çeşitleri ve böreklere doyum olmuyor. Yöre ile özdeşleşmiş, neredeyse dolmuş güzergahı üzerinde bir durak adı olmuş Bal Mahmut, bölgede benzer işletmeler zaman içerisinde açılmış olsa da, halen lokal krallığını devam ettirmekte (bu yüzden de henüz bir web sitesine ihtiyaç duymamışlar sanırım) 🙂

bodrum plajları bal mahmut
Bal Mahmut

 

Alabildiğine kumsal ve serin suların yanı sıra, açgözlü garson ve işletmecilere de pek rastlamazsınız bu koyda. Ve nasıl unuturuz ? Haşlanmış mısır…mısır çok güzel yesenize… J

Tüm bu özellikleri alt alta sıralandığında Karaincir plajında uzun bir mola vermek ya da tüm tatili burada geçirmek ve hergün burada batırmak güneşi… Enerji depolamak için uygun mu uygun… Pansiyonlar, moteller ve bütçenize uygun oteller hemen arkanızda…

Karaincir sonrasında yavaş yavaş yolumuzun tam karşısında bir tepe yükselmeye başlar. Öyle hoş bir perspektifle içine alır ki yol bizi Aspat’ a yaklaşırken, biz ona doğru değil de tepeciğin bize doğru geliyor olduğunu sanırız. Buyrun, burası Aspat..

ASPAT

Bodrum Plajları Aspat
Aspat

O çok bilinen ve sevilen Ege türküsü Çökertme’ de aynı mısrada adı geçen iki yerden birindeyiz şimdi hemen şu an… Hani, sözlerini iyi bilmeyenlerin eşlik ederken “asfalt” diyivedikleri ama “asfalt sana da biraz tuhaf gelmiyor mu kuzum?” diye de muhtemelen düşündükleri….

“Burası da Aspat değil Halilim aman Bitez Yalısı”…

Bitez’ i bir önceki yazımızda yaşadığımız için, şimdi ki hedefimiz türküdekinin aksine, Bitez değil Aspat…..

Aspat
Aspat

Ünlü seyyah Evliya Çelebi’ nin Seyahatnamesi’ nde adı geçen Aspat’ta, bir çok tatlı su kaynağı vardır. Evliya Çelebi, kaleden ve buradaki ünlü su kaynağından bahseder. Bu bölgeden geçen gemilerin su ikmali yaptığından, suyun çok iyi olduğundan ve kalitesinin uzun süre bozulmadığından bahseder. Bu durumda, Aspat Yalısı isminin,  kurak, sulanmaz anlamına gelen Aspartos’tan gelmesi de hayli ironik..

Dar bir patika yol sizi  tarihi kalıntıların bulunduğu tepeye ulaştırır. Tepede yer yer yıkılmış olan Aspat kalesi bütün heybetiyle yükselir. Buradaki kalenin bir gözetleme kalesi oldugu sanılır.

Kuzey batı rüzgarlarına kapalı Aspat, teknecilerin uğrak yerlerinden birisidir. Yatcıların ve denize girenlerin faydalanacağı içme suyu kaynakları bulunur. Sahilde ünlü Giritli Arap Ağa’nın taş evi yer alır.

Ve, o muhteşem sahilde Arap Ağa’  nın taş evinin dışında bir de otel ve otele bağlı plaj işletmesi bulunmaktadır.

Bodrum’ da mutlaka bir tam deniz güneş günü geçirmeniz gereken yerlerden birisidir aynı zamanda bu “tesis”. Kano ile azmaktan içerilere gittikçe, ağaçların arasından vietkonglular çıkacakmış gibi gelmeye başlarsa şaşırmayın. Hele ki her yaz düzenlenen Sunsplash Festivali’ ne denk geldiyseniz böyle bir hisse bürünmeniz çok doğal olacaktır. Çoğunlukla rüzgara açık olan bu koy, sıcaktan bunalmadan çok keyifli bir deniz günü geçirebileceğiniz yemyeşil bir yenilenme ve açık hava heykel sergi alanı…Gönül rahatlığıyla öneririz…Gidiniz ve bu doğal güzellikler eşliğinde yüzünüz…

Aspat
Aspat

 

GÜMÜŞLÜK

 

Gümüşlük, tarihi 4000 yıllık geçmişe uzanan Myndos Antik Kenti’ nin kurucusu Karya kralı Mausolos’ un ardından Büyük İskender, Aristokinos, Brutus ve Cassius gibi dünya tarihi için önemli rol oynayan liderlerin adımlarıyla bir çok yönetime ve kültüre ev sahipliği yapan eski bir Leleg kentidir. O günlerden bugüne koruyarak aktarılmış dokusu ile bugünkü misafirlerini karşılayan bu belde; tarihi kilise, sarnıçlar, çeşmeler, kuyular, mezarlar, surlar, değirmenler ve daha niceleriyle sarılmıştır.

Gümüşlük’ ün tarihi yaz yaz bitmez ancak bu tarihi dokuyu hissedebileceğimiz sayısız güzelliklerinden bahsedebiliriz…

Gelelim bugünkü Gümüşlük’ e;

Begonviller, zambakların süslediği evler, huzurlu ortamı, deniz kenarındaki balıkçı restoranları, el sanatlarını, el yapımı takılar keçe bebekler, çanak çömleklerin sergilendiği çarşısı ile Bodrum’ un ve hatta Ege’ nin en önemli turistik noktalarından diyebiliriz.

Bodrum Plajları Gümüşlük Çarşı
Gümüşlük Çarşı

Peki, adı neden Gümüşlük bu Gümüşlük’ ün ?

Eskiden ama çok eskiden tepelerde maden ocakları varmış. Yıllarca gümüş ve kurşun çıkarılmış bu madenlerden ve bu durumdan en çok İngilizler ve Fransızlar yararlanmış olup , 1.Dünya Savaşından sonra buradaki madenler kapatılmış. Öyle söyleniyor.

Bodrum Plajları Gümüşlük
Tepelerdeki Maden Ocakları (temsili) 🙂

Ya da belki adını, güneşin batarken denize emanet ettiği o muhteşem gümüş renge borçludur. Çok şiirsel oldu ama Gümüşlük gerçekten de şiir gibi bir yer.

Deniz kenarında begonvillerle kaplı yapıların çoğu pansiyon, sezonluk yazlık ve restoranlar olarak kullanılıyor.Buradaki pansiyon işletmecilerinin önemli bir kısmı İngilizler. Sit alanı içinde olduğundan liman bölgesine tek bir çivi çakmak yasak. Ne güzel değil mi? Evlerin duvarlarındaki tablolar bile çift taraflı bantla yapıştırılmıştır. Düşünün yani o derece sit… Tamam biraz abartmış olabiliriz 😉

Gümüşlük’te yapılacak en güzel şeylerden biri deniz kenarındaki balık restoranlarında oturup gün batımı eşliğinde yemek yemek…artık rakı balık mı olur…kalamar bira mı…ya da mezelerden mi devam edersiniz..orası size kalmış. Tabi, her ne kadar yoldan geçerken sizi mekanlarında ağarlamak için can atsalar da bir çoğu, özellikle sezonda, sadece kalamar bira için oturmanızdan çok da mesut olmayacaklardır. Kış ayları gelip biz bize kaldığımızda ise tamamen değişen bir denge; doğanın kanunu bu besbelli, söyler hep aynı şeyi 🙂

Bu restoranlardan bazıları, özellikle İstanbul sosyetesinin “Bodrum’ da, gidilmezse gidilmez” listesinde ilk beşe girer. Yıllardır bu çizgisini hiç bozmayan Mimoza bunların başında gelir. Sıralı restoranlardan ayrı bir köşede, biraz gözlerden uzakça olmasından dolayı, her zaman için diğerlerinden biraz daha kalabalıktır ve mutlaka rezervasyon gerekir. Yine aynı sahil üzerinde, otopark yokuşunun sahille kesiştiği köşede sağınızda Aquarium Restoran, solunuzda Leleg Restoran bilinen, sevilen mekanlardır. Karafaki Restoran ve Fenerci Restoran da yine ailecek sevdiğimiz mekanlardır 😉

Mimoza Gümüşlük Gündüz

 

mimoza_gumusluk_09
Mimoza Gümüşlük Gece

Sabah içinse, gene liman bölgesindeki fırından sıcak poğaçanızı alıp koşu Belediye işletmesi olan kafeye…tarih kokulu denize karşı çayınızı yudumlarken kapayın gözlerinizi…hissedin…yoğun hayat temposunda hissetmeyi unuttuğunuz her şeyi…

Festival var biliyor musunuz Gümüşlük’te…hem de uluslar arası…Uluslar arası müzik festivali…Gümüşlüğün hemen dışına biraz taşarsanız da görmeniz gereken yerler arasında yel değirmenleri var…öyle güzel süslüyorlar ki Gümüşlüğü tepeden…

Tel dolap cafe bu manzarayı izlemek için çok güzel bir nokta…kaliteli işletme anlayışı da cabası. Ayşe Arman veya Hıncal Uluç’ a rast gelmek isterseniz Limon Cafe,  günü batırmak için ideal bir seçim olacaktır sizin için.

 

limon
Limon Cafe

 

Bütün bir günü Gümüşlükte geçirmek istiyorsanız şayet, tabi ki denize de girebilirsiniz. Taşlı plajı, çoğunlukla yosunlu denizi ile çok ahım şahım bir plaj mekanı olmasa da yine de Club Gümüşlük’ te keyifli bir gün geçirebilirsiniz. Gümüşlük, doğa, tarih, huzur, kalite , sanatla dolu günler arayanların yeri diyebiliriz rahatlıkla.

clubgumuslukbodrum_resim1
Club Gümüşlük